KURUMSAL
CUMALİ AKPINAR Yazarın Tüm Yazıları
SAÄžLIK PERSONELÄ°
Azerbaycan ismi ‘AteÅŸ Muhafızları’ anlamına gelir. Kafkaslarda yer alan bir ülkedir. Kendisine baÄŸlı birde (Nahçivan) Özerk Cumhuriyeti bulunmaktadır. Milattan önce 8.yy da Saka Türklerinin Azerbaycan topraklarına yerleÅŸmesiyle bu bölgeler Türk Yurdu olmaya baÅŸlamıştır. Saka’lardan sonra bu topraklarda Ä°ranlılar, Büyük Ä°skender ve Romalılar hâkimiyet sürdüler.
Azerbaycan toprakları Hz. Ömer’in halifeliÄŸi döneminde Müslümanlar tarafından fethedilmiÅŸtir. Emeviler dönemin de Ä°slamiyet’in yayılması için Azerbaycan üst olarak kullanılmıştır. Azerbaycan daha sonra sırasıyla MoÄŸollar, HârezmÅŸahlar ve Timur Devletinin hâkimiyetine girdi. Selçuklu hâkimiyetine ise TuÄŸrul Bey zamanında girmiÅŸtir. Selçuklulardan sonra MoÄŸollar bölgeye hâkim olmuÅŸtur.
1231 yılında Ä°lhanlılar Devletinin hâkimiyetine giren Azerbaycan daha sonra sırasıyla Karakoyunlular ve Akkoyunlular’ın idaresi altına bulundu. Akkoyunlu Devleti’nin yıkılmasıyla bu defa Azerbaycan tamamıyla Safevîler’in eline geçti. Ä°lerleyen yıllarda Osmanlılar ile Safeviler arasında zaman zaman el deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Ruslar ile Ä°ranlılar ve Ruslar ile Osmanlılar arasında yaÅŸanan savaÅŸlar sonrasında Azerbaycan’ın güneyi Ä°ran’a Kuzey kısmı ise Rusya’ya bırakılmıştır.
28 Mayıs 1918 tarihin de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuÅŸtur. Böylece tarihte ilk defa Azerbaycan adıyla bir Türk devleti kurulmuÅŸ oldu. Ancak iki yıl sonra Ruslara ait Kızıl Ordu Azerbaycan'a girmiÅŸ, 28 Nisan 1920'de Azerbaycan Sovyetler BirliÄŸi topraklarına katılmıştır. Ülkenin tekrar bağımsızlığını kazanması 1991'de Sovyetler BirliÄŸi'nin dağılması ile gerçekleÅŸmiÅŸtir.
Birinci KarabaÄŸ Savaşı sırasında Ermenistan, DaÄŸlık KarabaÄŸ bölgesini ve bu bölgenin çevresindeki yedi reyonu Rusların desteÄŸi ile iÅŸgal etmiÅŸtir. 27 Eylül 2020 yılında Ermenistan’ın saldırıları ile baÅŸlayan ve 44 gün süren Ä°kinci KarabaÄŸ Savaşı, Azerbaycan ordusunun büyük baÅŸarısı ile sonuçlandı. Moskova’nın arabuluculuÄŸuyla Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin, Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı Ä°lham Aliyev ve Ermenistan BaÅŸbakanı Nikol PaÅŸinyan arasında 10 Kasım’da imzalanan mutabakatla KarabaÄŸ’da 28 yıldır devam eden Ermeni iÅŸgali de sona ermiÅŸ oldu.
Bu zafer sonrası Azerbaycan ile ileri ki yıllarda tek devlet olunabilir mi veya Ä°ran devletinin sınırları içinde bulunan Güney Azerbaycan, Azerbaycan ile birleÅŸebilir mi düÅŸünceleri de konuÅŸulmaya baÅŸlamıştır. Yakın vadede bunların gerçekleÅŸebileceÄŸini düÅŸünmüyorum. Ancak zamanın bu coÄŸrafyanın insanlarına ne sakladığını da bilemeyiz.
Mesela Orta doÄŸu ülkelerinde olduÄŸu gibi Ä°ran’da oluÅŸacak bir iç karışıklık durumunda, Ä°ran’ın sınırları içinde bulunan Azeri Türkleri, Azerbaycan Devletine katılmak isteyecektir. Ancak bu tür süreçleri yani iç karışıklıkları destekleyen devletler bu durumdan kazançlı çıkacak olanların Azerbaycan ve Türkiye olduÄŸunu bildikleri için böyle bir süreci kesinlikle desteklemeyeceklerdir. Hatta engellemek isteyeceklerdir.
Orta Asya’da ki Türkler ile bir Turan birlikteliÄŸi oluÅŸturmak ya da inanç ekseni üzerinden bir birliktelik kurmak yakın vadede pek mümkün gözükmemektedir. Bunun sebebi sadece bu bölgede yaÅŸayan diÄŸer devletlerin bu birlikteliÄŸi istememeleri deÄŸildir. Bunun yanında Orta Asya’da ki Türklerin uzun yıllar baÅŸka ülkelerin egemenliÄŸinde yaÅŸamak zorunda kalmış olmalarındandır.
Orta Asya Türklerinin 1920 ve 1991 yıllarında Sovyet Rusya’nın egemenliÄŸinde yaÅŸadıkları yıllarda inanç ve kültür yönünden ağır baskılara maruz kalmışlardır. Bu yıllarda dayatılan yaÅŸam ÅŸekli ile Orta Asya’da yaÅŸayan Türkler, Kimliklerinden ve Ä°nançlarından uzaklaÅŸtırılarak Rus Kültürünü benimsemeleri hedeflenmiÅŸtir. Bunda büyük ölçüde baÅŸarılı da olmuÅŸlardır.
Sovyet Rusya’dan ayrılan ve ‘Türkçe KonuÅŸan Ülkeler’ diye de isimlendirilen; Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’ın liderleri, yüksek bürokrat ve askeri düzeyde yaptıkları toplandıklarda, birbirlerinin Türkçelerini anlayamayacak kadar lehçe farklılıkları yüzünden konuÅŸmalarını Rusça yapıyor olmaları da bunun örneklerindendir.
Görev yaptığım hastanede, Darendeli bir hekim Tıp Fakültesini Kazakistan da okumuÅŸtu. Bu hekim arkadaşım ile Kazakistan üzerine yaptığımız bir konuÅŸmada, Kazak Türklerinin Rusya’yı dünyanın en güçlü devleti olarak gördüklerini, kendi dillerinden sonra RuÅŸça’nın konuÅŸulduÄŸunu, kazak kültürünün Rus Kültüründen büyük oranda etkilendiÄŸini, özellikle Sovyetler döneminde inanç yönünden kazakların baskılandığını söylemiÅŸti. Orta Asya Türk CoÄŸrafyasında ki diÄŸer devletlerin durumu da Kazakistan’da kinin benzeridir.
Orta Asya’da ki mevcut durumu kısaca anlatmak istediÄŸim yukarıda ki tablo bizi karamsarlığa itmemeli. Türk Devletleri arasında birliktelik yönünde yapılan güzel çalışmalar da bulunuyor.
Son olarak da ‘Ä°kinci KarabaÄŸ Savaşı’ sonrası oluÅŸan duruma da deÄŸinmek istiyorum.
1-Azerbaycan iÅŸgal altında ki toprakları konusunda BirleÅŸmiÅŸ Milletler nezdinde haklı olmasına raÄŸmen, Uluslar arası Hukuk iÅŸletilmediÄŸi için bu topraklarını savaÅŸarak almak durumunda kalmıştır.
2-Birinci KarabaÄŸ savaşında Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı Ebufez ELÇÄ°BEY yaralıların taşıması için Türkiye’den 5 adet helikopter istemiÅŸtir. Ancak o dönem bu helikopterler gönderilememiÅŸtir. Ä°kinci KarabaÄŸ savaşında Türkiye Azerbaycan’a tam destek vermiÅŸtir.
3-KarabaÄŸ’ın Ermeni iÅŸgalinden kurtarılmasının ardından ortaya çıkan tablo sonrası, Ä°ran ve Rusya meclislerinde Türkiye’nin Asya’da yaÅŸayan diÄŸer Türklerle kuracağı birliktelik durumunda, kendi devletlerinin çıkarları ve gelecekleri açısından ne kadar olumsuz bir durumun ortaya çıkacağını konuÅŸmaları bu konunun ne kadar önemli olduÄŸunu ispatlar niteliktedir.
4-Ä°kinci KarabaÄŸ savaşı sonrası Büyük Ermenistan hayali de bitmiÅŸtir. Kazanan taraf Azerbaycan ve Türkiye olmuÅŸtur. Kaybeden taraf ise Ermenistan ve Fransa olmuÅŸtur, son yıllarda kendi dış siyasetini Mezhebi ekseni doÄŸrultusunda geliÅŸtirip elini OrtadaÄŸu’da ki mazlumların kanına bulaÅŸtıran Ä°ran olmuÅŸtur.
5-Bu savaÅŸla Ermenistan, KarabaÄŸ’ı kaybetmekle kalmamış, savaÅŸma azmini ve iradesini de kaybetmiÅŸtir. Ermenistan savaÅŸ teknolojisi olarak da kaybetmiÅŸtir.
6-Ermenistan’ın savaÅŸ baÅŸlayınca Emperyalist devletlere, ‘Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar uzanmasının önündeki coÄŸrafî engel biziz, bizim deÄŸerimizi bilin.’ mesajını vermesi, bu Devletlerin desteÄŸini alabilmesi için yeterli olmamıştır.
7- Tarihte bin yıl barış ve huzur içinde birlikte yaÅŸadığımız ve Osmanlı Devletinde Millet-i Sadıka(Sadık Millet) olarak isimlendirilen Ermeniler ne zaman Emperyalist güçlerin gazına gelip hareket etmiÅŸse bunun sonu kendiler için hep hüsranla sonuçlanmıştır.
Son olarak da ÅŸunları söylemek istiyorum. Orta Asya’da yaÅŸayan soydaÅŸlarımız ile akrabalık bağı ve aynı dili konuÅŸmanın saÄŸladığı birlikteliÄŸin imkânlarını küçümsemeden, kalb diliyle birlikte olabilmeyi de önemsemeliyiz ve inanç bilincini de yeniden inÅŸa etmeliyiz.
Yazıma Ahmet CEVAT’ın ‘YOL VER TÜRKÜN BAYRAÄžINA’ isimli ÅŸiirinin bir bölümünü ekleyerek son vermek istiyorum.
Çırpınırdı karadeniz
Bakıp Türk’ün bayrağına
Ah, ölmeden bir görseydim
DüÅŸebilsem toprağına!
Sırmalar sarsam koluna
Ä°nciler dizsem yoluna
Fırtınalar dursun yana
Yol ver Türk’ün bayrağına
Ayrı düÅŸmüÅŸ dost elinden
Yıllar var ki, çarpar sinem
Vefalı Türk geldi yine
Selâm Türkün bayrağına.
Kafkaslardan aşacağız
TürklüÄŸe ÅŸan katacağız
Türk'ün ÅŸanlı bayrağını
KARABAĞ'da asacağız