KURUMSAL
CUMALİ AKPINAR Yazarın Tüm Yazıları
SAÄžLIK PERSONELÄ°
HER DÄ°NDE FARZ KILINAN Ä°BADET: ORUÇ
“Ey Ä°man edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı, ki Allah’a karşı sorumluluÄŸunuzun bilincine varasınız.”(Bakara Suresi:183)
Oruç, Ä°slam dini gönderilmeden öncede bilinen ve Ä°slam’dakinden farklıda olsa uygulanan bir ibadetti. Orucun farz kılındığını bildiren Bakara suresinin 183. Ayetinde ‘sizden öncekilere de farz kılındığı gibi’ibaresi bu ibadet ‘sadece bize mi emredildi’ ÅŸeklinde zihinlerde bir soru oluÅŸmasının önünede geçmiÅŸ oluyor.
Mükafatına Allah tarafından bir sınırlama getirilmeyen orucu Ä°slam’dan önce ki inananlardan kimlerin nasıl tuttuÄŸuna bir bakalım. Ä°lk olarak peygamberimizin yaÅŸadığı döneme gidelim.
Araplar, Hz. Ä°brahimin oÄŸlu Hz. Ä°smail’in soyundan gelir. Hz. Ä°brahim’in getirdiÄŸi Tevhid inancı üzerine yaÅŸamaya devam edip ÅŸirke bulaÅŸmayan Araplardan da Peygamberimiz döneminde namaz kılıp oruç tutanlar bulunuyordu. Bunlar AÅŸure günü oruç tutarlardı.
Peygamberimiz Mekkeden Medineye hicret ettikten sonra bu orucu Yahudilerinde tuttuÄŸunu gördü. Hz. Muhammed Yahudilere bu orucu niçin tuttuklarını sordu. Onlarda, ‘Bugün Alllah Teala’nın Hz. Musa’yı(Firavunun zulmünden) kurtardığı gündür’ dediler. Peygamberimizde ‘Bizim Musa ile hak iliÅŸkimiz sizinkinden daha fazla’ diyerek kendisi de oruç tuttu ve müminlere de AÅŸura günü oruç tutmalarını söyledi. Bu olaydan bir yıl sonra Ramazan Orucu farz kılınınca Peygamberimiz AÅŸura orucunu ‘Dileyen tutsun, dileyen tutmasın’ dedi.
Yahudiler, Ekim ayına rastlayan yılbaÅŸlarından on gün sonra, gün batımından baÅŸlayıp ertesi günün gün batımına kadar oruç tutarlardı. Yine yılın farklı günlerinde farz ve nafile oruçları da vardı. Hıristiyanlarda, Yahudiler gibi Tevratta bildirilen oruçları tutmuÅŸlardır. Ayrıca Hz. Ä°sa kendisine Peygamberlik gelmeden önce kırk gün oruç tuttuÄŸu için Hıristiyan din adamları da bu orucu farz kabul edip tutmuÅŸlardır.
Hz. Muhammed(s.a.v) “Allah’ın en çok sevdiÄŸi oruç Davut Peygamberin Orucudur. O bir gün açar(yer), bir gün oruç tutardı” buyurmuÅŸtur. (Buhari-Müslim). Bu hadis de bize Hz. Davut zamanında oruç tutulduÄŸunu göstermektedir.
Hıristiyanların orucu terk etmeleri ise ÅŸu ÅŸekilde baÅŸlamıştır. Yaz dönemleri oruç tutmakta zorlandıklarında orucun zamanını deÄŸiÅŸtirmiÅŸlerdir. Orucu kış aylarında tutarak süresini artırmışlardır. Mesela bir ay oruç tutacaklar ise kışın tutalım iki ay tutalım diye düÅŸünmüÅŸler ve bu ÅŸekilde uygulamışlardır. Daha sonrada oruç tutmayı tamamen terk etmiÅŸlerdir.
Bu durumda bize dinin Allah tarafından gönderilen dinamikleri ile kesinlikle oynanmaması gerektiÄŸini de göstermiÅŸtir. Dinde Allah’ın belirlediÄŸi haramlar ve helaller deÄŸiÅŸtirildiÄŸi zaman (Yahudi ve Hıristiyanların yapmış olduÄŸu gibi) zaten o din Allah’ın dini olmaktan da çıkıyor.
Aslında Allah tarafından gönderilen dinlerin hepsi Ä°slam dinidir. Hepsinde namazda vardır, oruçta. Cihat da vardır zekatta. Her peygamber kavmine Allah’a hiçbir ÅŸeyi ortak koÅŸmayın ve LA Ä°LAHE Ä°LLALLAH deyin diye söylemiÅŸtir. Kur’an’da anlatılan peygamber kıssalarını okuduÄŸunuzda bu yazdıklarım karşınıza Bakara Suresinde ki oruç ayetinde olduÄŸu gibi çıkacaktır. Peki o zaman bu Hristiyanlık ve Yahudilik ismi nereden gelmektedir.
Hristiyanlık aslında bir lakaptır. Hristos, Hz. Ä°sa’nın doÄŸduÄŸu köyün adıdır. Hz. Ä°sa’ya inananların sayısının az olduÄŸu dönemlerde ona ‘Hristoslu Ä°sa’ diye takılan bu lakap zamanla ‘Hıristiyanlık’ olarak adlaÅŸmıştır. Hz. Musa’ya inananları o dönem diÄŸer insanlar Musevi diye isimlendirmiÅŸlerdir. Yahudilik ise bunlara takılan bir lakaptır.
Allah Hristiyanlık ve Yahudilik isminde bir din göndermemiÅŸtir. Allah sadece Ä°slam’ı din olarak göndermiÅŸtir.
“Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur’an’da Müslüman diye isimlendirdi.”(Hac Suresi: 78)
“Ä°brahim, ne Yahudi nede Hristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan dosdoÄŸru Müslüman idi.” (Al-i Ä°mran: 67)
Kur’an-ı okuduÄŸumuzda Hz. Ä°brahim’in söylediÄŸi gibi diÄŸer peygamberlerinde Müslüman olduklarını ifade ettikleri ayetlerle de karşılaşırız. Tabi Peygamberlere indirildiÄŸi ÅŸekli muhafaza edilemediÄŸi için YahudiliÄŸe ve Hristiyanlığa bugünkü ÅŸekli ile Ä°slam denilemez.
Tıpkı Oruç ibadetinde olduÄŸu gibi Allah tarafından kullarına bildirilen diÄŸer emirler de Hz. Muhammed’den önceki yaÅŸamış insanlığa da gönderilmiÅŸtir. Sadece uygulamalar farklı olabilir. Hz. Ä°brahim ve ona inananların sabah ve akÅŸam iki vakit namaz kıldıklarının rivayet edildiÄŸi gibi. Hz. Muhammed’e ise namaz beÅŸ vakit olarak emredilmiÅŸtir. Farklılık bu ÅŸekildedir. Hz. Musa’ya gönderilen on emir’in hepsi Ä°slam dininin de emirleridir.
Oruç, Ä°slam dini gibi insanlık tarihi ile yaşıttır.
Oruç ibadeti, oruç tutan insanın iradesini güçlendirdiÄŸi gibi onu günahlardan da uzaklaÅŸtırmaktadır. Maddi imkanı yerinde olanlara, fakirlerin ve yoksulların halini de hatırlatmaktadır.
Allah oruçlarınızı kabul etsin.
Not: Bu yazımı hazırlarken Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığının ‘Kur’an Yolu’ Ä°simli tefsirinde ki tarihi bilgilerden de yararlandım.