KURUMSAL
HAZEYNCE: DOĞUŞU VE KULLANIMI
Daha çok Darendeli seyyar satıcılar ve çerçiler tarafından kendi aralarında iletişimi sağlamak için kullandıkları argo, gizli dil veya çerçi dili denilen kendine has bir dil geliştirilmiştir. Çok zengin bir kelime ve kavram hazinesine sahip olmamakla beraber yabancı birinin anlamayacağı şekilde anlaşmayı sağlayacak bir özellik arz etmektedir. Benzer bir gizli dili Darende’ye yakın Erkilet’te yine gezici esnaf kendi arasında geliştirmiştir.
Darendeli çerçilerin sıklıkla müracaat ettikleri bu gizli dilin bir meslek dili olarak ihtiyaçtan doğduğu, sonra Darende içerisinde tabiatıyla yaygınlaştığı söylenebilir. Zamanla çerçiliğin yerleşik ticarete yerini devretmesiyle bu gizli dil halk arasında unutulmaya yüz tutmuştur. Yapılan araştırmalara göre konuşulan bu dile bölgede “Hazeynce” veya “Ali’nin Uşağı’nın Tekellimi” de denilmektedir. Ali’nin Uşağı bölgede bir aşiretin adı olup, Gallangıç Uşağı adıyla da bilinmektedir.
Bu aşiret mensupları geçimlerini daha çok ticaret ve hekimlikle, yani göz hekimliği ile temin ederlermiş. Bu şahıslar belli bir yerde yerleşmediklerinden, ticaret ve hekimlikle iştigal ettiklerinden, kendilerini hep yabancı ve garip olarak gördüklerinden kendi aralarında kolayca anlaşabilecekleri yeni bir dil oluşturmuşlardır.
Oluşturulan bu dile Ali’nin Uşağı Tekillimi demişler ve kendilerini de birbirlerine Zengili olarak tanıtmışlar. Garip ve yabancı olmanın verdiği bir durumdan doğan bu dil yalnızca Tohma Havzası’nda yaşayan bir kısım kimselere özgü bir konuşma dili olarak sınırlı kalmıştır. Darendeli seyyar satıcıların kullandıkları bu dilin kelime haznesi Türkçe’nin dışında, Arapça, Farsça ve Batı dillerinden alınmıştır. Bazen mahallî özelliğe sahip herkesin anlayacağı kelimelerde kullanılmaktadır.
Kullanılan bazı kelimeler şunlardır: Abır : Yemek, aş Abır at : Yemek ye Arif olma : Anlama Arif ol : Anlamak, bakmak Bab : Kapı Beyit : Ev Beyit : Ev, hane Bido : Mermi Borancık : Erkek çocuğu Caaş : Eşek Cinik : Kız çocuğu Cort : İşe yaramaz, kötü Dohan : Sigara, tütün. Ekletmek : Yemek (fiil) Es :Gelmek Esmek : Gelmek, gitmek Estirmek : Vermek Giş : Gitmek Gişetme : Yollama Gişolma : Gitme, kaybolma Hasbi : At, beygir Hazeyn : Adam, erkek Hıtapla : Sopala Hindik :Küçük, az, ufak Hubus : Ekmek Kebir : Büyük Kıtmir : Köpek Kitir : Yüksek, pahalı Kütüp : Kitap
Kullanılan bazı cümlelere örnekler;
Hazeyin Zengili mi? : Adam Darendeli mi?
Borancık tekellime arif oluyor mu? : Çocuk konuşmayı anlıyor mu?
Hazeynin cofları fırkıtıy mi? : Adamın gözleri görüyor mu?
Hazeyne zığlı nareleme, eser: Adama fiyatı yüksek söyleme, kaçar.
Darendelilerin ticaret için çok uzak diyarlara gittikleri malum. Hatta bunu ifade için söylenen bir söz de var: “Darendelinin topal eşeklisini Bağdat’ta görmüşler” Kültürel ve ticari yaşantı yönünden Darendeliler dürüstlük, çalışkanlık, iş bilirlik, beceri, başarı ve sebatkârlık bakımından bulundukları yörelerde örnek esnaflardır.
İbrahim Alaaddin Ateş’in “Hazeyince” adlı şiirinin ilk dörtlüğünü verdikten sonra, şiirin tamamında geçen bazı kelimelerin açıklamaları hakkında kısa bilgi verelim:
Ancak hazeyin anlar, hazeyin lafından
Başkaları arif olmaz bu dile.
Gelin yaşatalım hazeyincemizi,
Taş ile baş yarıp, küs olsak bile.
DİPNOTLAR 1-Komisyon, Yeni Rehber Ansiklopedisi, Dil, c.5, s.334-335,Türkiye Gazetesi Yay., İstanbul, 1993 2-SÖĞÜTLÜ, E. Osman, Dil toplum ve kültür ilişkisi, Yağmur Dergisi, Y:5, S:20, Temmuz-ağustos-Eylül 2003, s.40-41 3-AKGÜNDÜZ, Ahmet/ÖZTÜRK, Said/BAŞ, Yaşar, Darende Tarihi, Somuncu Baba Araştırma ve Kültür Merkezi Yay., s.630- 635, İstanbul, 2002 4-Cengiz M. Ali, Tohma Havzası, s.158, Malatya, 1987. 5-Geniş sözlük için Bkz: GÜLSEREN Cemil, Darende’nin Gizli Dili Hazeynce, Sosyal Bilimler Dergisi, s. 159–164. 6-ÖZEN, Sadık, Beş Belde’nin Biri Darende, notlarından. 7-AKGÜNDÜZ, Ahmet/ÖZTÜRK, Said/BAŞ, Yaşar, ag.e. aynı yer.
Musa TEKTAŞ-darendehaber