KURUMSAL
![KÜBRA KAYGUSUZ](https://www.yavuzlarvegazikoyu.com/imgs/950x534x2/f61afa6a7136b2866028e08f9e9fed81_xl.jpg)
Çok Okuyan mı Bilir,Faydalı Okuyan mı?
'İKRA' diye başlar kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim, ilk emirdir bu.Anlayarak, aklederek, düşünüp felsefeleştirerek okumak.Aslında kendi penceremizden okumaya başladığımız an fark ederiz meğer çok şeyi bilmediğimizi hatta cahil olduğumuzu o ana kadar ya okumamışız bilmiyoruzdur ya da anlamsızca okuduğumuz için bi çok şeyin farkında değilizdir.İnsan dünyayı okumadan kendini okumalı esasında, önce kendini tanımalı sonra çerçeveyi genişletmeli yoksa fırtınalı bir denizde alabora olur gider.Kendini okumaktan kasıt ne?Nasıl yani insan hep kendi düşüncelerini mi okumalı?Hayır kesinlikle bunu kastetmiyorum insan siyah olmadan beyazı fark edemez, çirkin olmadan da güzelin kıymetini bilemez.İşte bu yüzden çirkinede muhtacız siyaha da.
Evet ülkece okumayı sevmiyoruz yeri geldiğinde sanki çok matah bir şeymişcesine övünürüz bu huyumuzla hatta, fark etmeden ya da fark ettirilmeden sevdirilmedi bize okuma alışkanlığı.Yılda bir elin parmaklarını geçmez okuduğumuz kitap sayısı sonra çocuklarımıza kızarız okumuyorsun diye, peki düşündük mü hiç ben kafamı haftalık yayınlanan dizilerden kaldırıp da çocuğumla birlikte kitap okudum mu diye ya da Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın maçını takip ettiğim kadar çocuğumun okuduğu kitapları takip ettim mi diye.
Evet sevgili ebevynler bu sözüm tam olarak size.İlk öğretmen,anasınıfı ya da ilk okul öğretmeni filan değil tamamen sizlersiniz çoğumuz gerekli okulları okumamışızdır ama öğretmenizdir.Okumamış bir öğretmen olur mu? Bence hayır. Peki okumak,okumak da birde bunun “nasıl”ı var, nasıl okumalıyız?Her elimize geçeni okumalı mıyız mesela?Bu sorunun cevabı aslında şu sıralar internette meşhur olmuş ayda bilmem kaç kitap okuyan kimilerinin içine cin kaçmış dediği kimilerinin kristal çocuk diye nitelendirdiği şu meşhur çocukta saklı.Hani anne babaların çoğunun keşke benimde çocuğum bunun gibi olsa da geleceği kurtulsa dediği çocuk.Evet bencede çocuğumuz ziyadesiyle zeki, kendi teorileri var, okuduklarından ders çıkarabiliyor, demeyi çok isterdim ama maalesef çocuk sadece okuyor ama sadece okuyor.Okumak sadece yazar ne dediyse vahiymiş gibi alıp hayat teorisi yapmak değildir ki, okumak sizin hayat çizgilerinizle örtüşen meselelerde yazara katılmaktır, hiç mukayese yapmadan yazarı tasdik sadece düşünce hırsızlığıdır.Benim dikkatimi yine çocuktan ziyade ebevynleri çekti evet çok kitap okumadıklarını kendileri ifade ettiler zaten tamam,hadi okumamanızı anlarım ama çocuğunuzun ne okuduğunu takip etmemeyi kesinlikle kabul edemem.Batı filozoflarının düşünceleri içerisinde yaprak gibi savrulan bir çocuk var ortada ve bundan övgüyle bahseden bir anne.Çocuğunuz okumayı seviyor çok güzel, felsefeye ilgisi var hemde bu yaşta müthiş, çoğumuzun lisans eğitiminde okumadığı kitapları okumuş fevkalade, hepsini ezber derecesinde beynine nakşedecek zekaya sahip nurun âlâ nur peki madem çocuk okuduğu birçok şeyi mukayese yapmadan tasdik ediyorsa sizce de burada bi eksiklik yok mu?Mesela batı filozoflarının bahsettiği teorileri öğrenmeden keşke Gazzali'nin İslami felsefesini öğrenseydi.Fârâbi'nin,İbn Rüşd'ün,İbn Haldun'un daha bir çok İslam filozofunun batı üniversitelerinde yıllarca okutulduğu kitapları okusaydı, okusaydı da mukayese ederek kendi kimliğine uygun bi hayat düstûru edinseydi.
Hani bir Aliya vardır kendisine hayran olduğum ,eserlerini okurken zekasına gıpta ile baktığım Aliya İzzet Begoviç ,daha 14 yaşında batı filozoflarını okumuş ama ondan önce İslam'ı hayat düsturu edinmiş de, İslam'a uymayan konularda daha bizim çocuk diyeceğimiz yaşta batı filozoflarını tenkit etmiş Aliya, hani Malcolm X vardır, dünyaya müslüman olmak nedir ve müslüman olarak nasıl yaşanır dersi verip ,bir suikast sonucu tam 16 kurşunla öldürülen Malcolm,öte yandan Seyyid Kutup'umuz vardır İslam'la siyaseti harmanlamış ,ümmete bir yol çizmenin bedelini dar ağacında sallanarak ödemiş Seyyid Kutup, yine hayatı Mısır zindanlarında Allh'a tefekkürle geçen Zeynep el-Gazalia ve daha nice önder şahsiyetler. Bi gün 150-200 kişilik bir lise grubuna sunum yaparken mevzu başkada olsa laf arasında bu önder şahsiyetlerden bahsettim hepsi hayatında ilk kez duymuş aval bakışını attılar bana, sonra bu insanları tanımak yerine sadece ismini duyan el kaldırsın dedim onca kişi içinden, bir kaç şahsiyet için bir kaç el kalktı maalesef.Çocuklarımıza manasız masallar yerine bu önder şahsiyetleri anlatsak da büyüyüp liseye geldiklerinde bunlardan bi haber olmasalar keşke.
Çocuklarımıza anlatmak içinde tabi önce onları okusak. 'Ümmetin yarısını kadınlar oluşturur kalan yarısınıda o kadınlar yetiştirir.' der Hasan el-Benna, evet hayatın bir çok alanında olduğu gibi sevgili annelerimize yine çok iş düşüyor.Düşünün ki yerin altından yeni çıkarılmış bir maden konmuş önünüze ,siz zanaatınızı konuşturup işlerseniz madeni o bir sanat eserine dönüşerek raflardaki yerini alır, başarısız olursanız o kıymetli madenin bi tenekeden farkı kalmaz.İşte insanında işlenme süreci tıpkı bunun gibidir.Sizler kendinizi geliştirdikçe çocuklarınızı kıymetli madenlere dönüştürebilirsiniz.Unutmayalım ki okumanın yaşı yoktur.Çok ve faydalı okuyarak hem kendimizi geliştirmek hem de geleceğimizin teminatı çocuklarımızı yetiştirebilmek dileğiyle...