KURUMSAL
ALİ GÜMÜŞ Yazarın Tüm Yazıları
TÜRK EDEBÄ°YATI-DÄ°L ANLATIM ÖÄžRETMENÄ°
Yunus Emre 13.yy da yaÅŸamış Anadolu”nun MoÄŸol istilası sırasında bir diriliÅŸ sesi olarak ortaya çıkmıştır .Yunus Emre bir ÅŸair ve erendir. Yunus, insan olan herkese karşı; fakir, zengin, Hıristiyan ve Müslüman ayrımı yapmayan, engin sevgiyle baÄŸlıdır.
“Ben gelmedim dava için; benim iÅŸim sevi için
Dostum evi gönüllerdir; gönüller yapmaÄŸa geldim.”
Diyen Yunus dünyaya sevgi ve hoÅŸgörünün hakim olmasını ve insanlığa hoÅŸ göröyü ve insan sevgisini bütün gönüllere yerleÅŸtirmek istemiÅŸtir.Yunus” un her dizesinde her ÅŸiirinde yeni bir anlam ayrı bir tarih vardır.Kendine özgü sehl-i mümteni denen satı kullanan Yunus emre tüm dillere tüm milletlere ve tüm insanlığa etmiÅŸtir .
Üniversite yıllarında Amin Maalof”un Yüzüncü Ad isimli kitabını okurken Yunus Emre^nin ÅŸu meÅŸhur dizeleri gözüme çarptı. Yunus “Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır” diyor.Kimileri için dünyanın en büyük sözlerinden biri benim içinde öyle.Yunus ‘un bir karıncayı dahi incitmeyecek bir yapısı vardır.Böyle bir dizeyi okumak hem de Fransız bir yazardan duymak beni çok ÅŸaşırttı.Milli kültürümüzde önemli bir yeri olan bu yazarımızı ve onun sözlerini eminim ki birçok kiÅŸi bilmiyor.
Yunus üzerine yazılmış günümüzde pek az kitap bulunmaktadır. Bunlardan biri belki bu alanda ilk defa Ä°skender Pala tarafından yazılan “OD” adlı kitaptır. Yazarımızın daha önceki kitapları gibi bu kitabıda belirli bir önemi hak ediyor.Aynı zamanda bu alanda bir roman tarzında yazılan Yunus’u anlatan ilk kitap.Yazarımız daha önce Fuzuli’nin hayatını romanlaÅŸtırmıştı.Bu eserinde ise Yunus’un hayatını ve onun dünya üzerine bıraktığı izleri anlatıyor.Hemen hemen yunus ve onun eserleriyle ilgili her noktaya deÄŸiniyor.Molla kasımla olan ÅŸu rivayetini de eklemiÅŸ. Yunus Emre ‘nin üç bin manzumesi vardır. Bunlar bir deftere yazılmıştır. Yunus ölünce bu defter, Molla Kasım denilen bir kiÅŸinin eline geçmiÅŸtir.
Molla Kasım, bir dere kenarına oturup Yunus’un ÅŸiirlerini okumaya baÅŸlamış. Åžiirler içinde medrese inancına uygun olmayanları yırtıp yakmış.Bin tanesini yaktıktan sonra usanan Molla Kasım, diÄŸer bin ÅŸiiri okuyup , beÄŸenmeyip sayfa sayfa koparıp kenarında oturduÄŸu dereye atmış.
Ä°ki bin birinci ÅŸiire gözü takılmış. Cennet- Cehennem hakkında medrese inanışları, cahil hocalar ve sahte derviÅŸleri anlatan bir ÅŸiirle karşılaÅŸmış.
Ben derviÅŸim diyene bin ün edesim gelür
SeÄŸirdüben sesine varup yetesim gelür
Sırat kıldan incedür kılıçdan keskincedür
Varub anun üstüne evler yapasım gelür …………… …………..
DerviÅŸ Yunus bu sözi eÄŸri büÄŸrü söyleme Seni sigaya çeker bir Molla Kasım gelür Molla Kasım, bu ÅŸiiri okuyunca “Ben ne yaptım ?” diye dövünmeye baÅŸlamış.Derler ki; yakılan bin ÅŸiiri gökte melekler ,denize atılan bin ÅŸiiri balıklar ,
Molla Kasım’ın elinde kalan bin ÅŸiiri ise, insanlar okumaktaymış.Molla kasımda bu dizeleri okuyunca Yunus’un büyüklüÄŸünü anlamış.
YetmiÅŸ iki millete bir millet gözüyle bakan Yunus Emre’yi anlayan deÄŸerini bilen insanlar olmamız umuduyla . . .
Dernek yönetimine ve baÅŸta Mehmet Akpınar olmak üzere sitede emeÄŸi geçen herkese teÅŸekkür ediyorum.